98455-8943 (44)
3262-1685 (44)
Avenida Doutor Gastão Vidigal Nº 938 - Zona 08 - Maringa/PR
Você Sonha
a Gente Realiza!

Notícias

türkiye’de kumar yargı yetkisi belgesi qnb 3

İçindekiler FİNANSAL KURUMLAR BİRLİĞİ Esentepe Mah. Büyükdere Cad. Bahar Sok. No: 13 River Plaza Kat: 18 Ofis No: Şişli İSTANBUL PDF Free Download

Ayrıca sanayicilerin son yıllarda giderek artan çevreci görünme çabası, sorumluluktan kaçınmalarına da sebep olabilir. En azından, sanayicilerin plastik üretiminin sürekliliğini sağlamanın bir yolu olarak geri dönüşüm ve çöp toplama girişimlerinde yer almaları son yıllarda giderek artan bir çıkar çatışması ya da bulanıklığı yaratıyor. Kapsamlı bir yol haritası belirlemeye doğru atılan ilk adım, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un açıkladığı 22 maddelik Marmara Denizi Koruma Eylem Planı. Ancak bu eylem planında alınması vaat edilen tedbirlerin büyük bölümünü, kamu kurumları tarafından çoktandır hayata geçirilmesi gereken temel uygulamalar oluşturuyor. Tüm bu eksiklikler kamuoyu baskısı olmadan en basit adımların dahi atılamayacağını ortaya koyuyor. The Beckwourth Complex ismi verilen Kaliforniya’daki bu yılın en büyük orman yangını Pazartesi sabahı itibariyle 362 kilometre karelik alanı etkisi altına almış durumda olduğu bildirildi. Oregon’da Bootleg Fire ismiyle anılan yangın ise 620 kilometre kareden fazla bir alana yayılmış durumda. Geçtiğimiz hafta Kanada’nın British Columbia eyaletini etkisi altına alan sıcak hava dalgası sonucu şu ana kadar 500’den fazla kişinin ölümüne yol açtı. Lytton köyünde kaydedilen 49.6 santigratlık sıcaklık, Kanada’da şimdiye kadar kayıtlara geçen en yüksek sıcaklık oldu. Bir kısmı müşterilerine geleneksel bankaların verdiği hizmetlerin birçoğunu verebilen, şubeleri olan ve zamanla değerler etrafında bir politika benimseyen bankalar. 1923’te kurulan New York merkezli Amalgamated Bank ve 1980’de kurulan Hollanda bankası Triodos bunların en önde gelenleri. ERBD 2019’un Ocak ayında karbon fiyatıyla ilgili detaylı bir strateji belgesi yayınladı.

  • Dünya Bankası’nın ise karbon fiyatın ekonomik analizlerde nasıl kullanılacağına dair 2017’de  hazırladığı bir kılavuz mevcut.
  • Uzun yıllar boyunca Van Gölü ve çevresinde sürdürdüğü çalışmaların ardından, Mustafa Sarı özellikle son altı yıldır Marmara Denizi üzerine araştırmalar yapıyor.
  • Ama yasağın asıl gerekçesinin bir anlama sorunundan ziyade fobileri olduğu çok açık.

Gezegen’in, 4982 sayılı Bilgi Edinme Yasası’ndan yararlanılan ve iklim, kamu sağlığı ya da emek konularını merkezine alan haber-araştırma projeleri için açtığı burs çağrısı sonuçlandı. Başvuranlar arasında üç gazeteci Friedrich Naumann Vakfı’nın (FNF) katkısıyla sunacağımız burs desteğine değer görüldü. Aspiration ise yalnızca online ve uygulama üzerinden hizmet veren yeni nesil bir banka modeli. Uygulamasında ise işletmelerin sürdürülebilirlik performansını ölçmek mümkün. Aspiration ayrıca müşterilerine bankacılığın finansal maliyetini de minimuma indirmeyi taahhüt ediyor. ATM ücretleri iade ediliyor, doğrudan hesap ücreti alınmıyor ve miktarı belirleme müşterilerin kararına bırakılıyor. Konfeksiyon sektöründe, Giyim ve Tekstil İşçileri Sendikası’nın inisiyatifiyle ABD’nin ilk emek bankası olarak kapılarını açıyor. 1927’de ülkenin ilk kooperatif konut projesini finanse ediyor ve grev yapan işçiler için kredi desteği sağlıyor. Halen çoğunluk Birleşik İşçiler sendikasının olan banka 2011’deki “Wall Street’i İşgal Et” protestoları sırasında göstericilere lojistik destek verirken, bağışların toplandığı hesap da bu bankada açılmış. Bu, bankanın özellikle subprime piyasalar olmak üzere yatırımlarının tartışmaya kapalı olduğu anlamına gelmiyor. Özellikle Paris Anlaşması sonrası iklim kriziyle mücadele hareketinin kitlesel boyut kazanmasıyla bankacılık sektörü de karbon emisyonu azaltma vaatlerinde bulunmaktan geri kalamadı. Ancak izleme projeleri de gösteriyor ki eylemler çoğu zaman söylemlerle örtüşmüyor.

Balıkçılığın etkisinden artıma sistemlerine, deniz sıcaklığının ısınmasının müsilajla ilişkisinden sudaki besin artışının sebeplerine kadar Sarı Marmara Denizi’ndeki kirliliğin bütün boyutlarını ele alıyor. Geçtiğimiz yıl meydana gelen müsilaj istilasının ardından kamu kurumlarının aldıkları kararları da değerlendiriyor. İvedi bir şekilde oluşturulan 22 maddelik Marmara Denizi Koruma Eylem Planı’nın önemini “Bu sanıyorum son yıllarda Türkiye’de bu çapta katılımcılıkla yapılmış bu kadar farklı insanın imzasını attığı tek bir ortak metin” sözleriyle vurguluyor. Özgürlük için Friedrich Naumann Vakfı’nın (FNF) desteği ile yönetmen Mustafa Ünlü’nün Gezegen için hazırladığı “Marmara’ya Ne Oldu? ” adlı bu belgeselde, müsilaj konusunda en çok birikime sahip uzmanlardan biri olan Bandırma On yedi Eylül Üniverparibahis Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı’nın anlatımıyla Marmara Denizi’nin derinliklerine iniyoruz. HEAL araştırmasında karar vericilere, mevcut kömürlü termik santralleri için en geç 2030 yılı olmak üzere, kapatılma tarihlerinin belirlenmesi ve yeni kömürlü termik santral inşa edilmemesi yönünde çağrıda bulundu. Kütahya’daki üç kömürlü termik santralin 2030 yılına kadar kapatılmasıyla, her 100 erken ölümden 88’nin önüne geçebilir. Sağlık maliyetleri ise yüzde 82 oranında, yaklaşık 24 milyar eurodan 4 milyar euroya gerileyecek. Maraş’taki Afşin Elbistan A ve B kömürlü termik santrali üretimi durdurduğunda her 100 erken ölümden 83’ü önlenebilir. 9 milyar euro olan sağlık maliyeti yüzde 80 oranında düşerek 2 milyon euroya gerileyecek. Muğla’daki üç kömürlü termik santralinin çalışmasına son verilmesi, her 100 erken ölümden 88’ini engelleyebilir.

Türkiye’den tek üye Garanti BBVA, zira bankanın İspanyol hâkim ortağı BBVA girişimin ilk imzacılarından. Dolayısıyla, Türkiye sermayeli başlıca bankaların fosil yakıt emisyonuna sebep olan şirketlerle iç içe olduklarını görebiliyoruz. Yabancı sermayeli bankaların ise Türkiye’de düşük karbonlu sürdürülebilir ekonomiye dönüşümde nasıl bir rol oynayabileceklerini zaman gösterecek. Paris Anlaşması’nın onaylanması ve ulusal bir net sıfır emisyon hedefinin belirlenmesiyle beraber Türkiye’de bankacılık ve finans sektörü üzerinde, kömür santralleri başta olmak üzere fosil yakıtlara yatırım yapılmaması için baskının artacağını öngörmek mümkün. Ancak bu baskının şeffaflık ve hesap verebilirlik talepleriyle birlikte uygulanması önem taşıyor. Ayrıca, önceliği kâr elde etmek olmayan yeni bankacılık modellerinin önü açılması da bu sürecin ayrılmaz parçalarından biri olacak. Paris Anlaşması’nı imzalayan ülkelerin birçoğu sera gazı emisyonlarını azaltmak için somut takvimler belirlemeye başladı. Hükümetlerin iklim politikalarını giderek fosil yakıtlardan çıkış hedefiyle uyumlu hâle getirdikleri bir ortamda bankalar petrol, doğalgaz, kömür ve petrokimya sektörünün imdadına yetişiyor. Üstelik, kâr marjı hayli yüksek ve risk düşük olduğu için bu sektörler bankaların uzun yıllardır yatırım yapmayı tercih ettiği alanların başında geliyor.

Tam da bu sebeple, önce Londra’da başlayan ve daha sonra dünyaya yayılan Yokoluş İsyanı hareketi, “Para İsyanı” (Money Rebellion) adıyla bankacılık ve finans dünyasının fosil yakıt sektörüne yatırımlarını hedef alan bir yan hareket başlattı. Bunların başında en doğal ve düşük maliyetli çözümlerden biri olan ağaç dikmek ve tabiatın, özellikle de biyosfer rezervi olarak belirlenen bölgelerin korunması geliyor. Bu çerçevede kendilerine net sıfır emisyon hedefi koyan ülkelerin ya da uluslararası şirketlerin, ağaç dikme programlarına yatırım yapmak suretiyle karbon yakalanmasına katkı sağlamayı taahhüt ettiklerini görmek mümkün. Atmosfere yayılan sera gazının karbon yakalama çözümleriyle denkleştirilmesine “karbon telafisi” (carbon offset) adı veriliyor. Öte yandan, yabancı sermayeli bankaların ortakları arasında, doğrudan ya da dolaylı olarak karbon emisyonların artışında pay sahibi bankalar var.

Bilim insanları ve iklim aktivistleri, “iklim adaleti” vurgusuyla gelişmiş ülkelerle kalkınmakta olan ülkeler arasında karbon salım hakkı anlaşmaları yapılmasına karşılar. Bunun yerine, kalkınmakta olan ülkelerde karbon sıfır toplumlar oluşmasına imkân tanımak için iklim alanındaki finansal desteklerin artması talep ediliyor. – Net sıfır emisyon hedefinin ana eksenini oluşturan unsur enerji üretiminde fosil yakıtların kullanımına son verilmesi; ulaşım da dâhil olmak üzere her alanda enerji ihtiyacının temiz, yenilenebilir enerji kaynakları ve enerji verimliliği politikasıyla sağlanması. Bunu büyük çapta gerçekleştirmek için bazı hükümetler uzun vadeli planlar geliştirmeye başladılar. İklim krizi ile mücadele giderek bilim insanlarının katkılarıyla tanımlanmış, ölçülebilir hedeflere dayalı politikalar üzerine inşa ediliyor. Bunların başında atmosfere salınan insan kaynaklı sera gazı miktarının düşürülmesi geliyor. Düzenli artışın önce durdurulup kontrol altına alınması, ardından da düşük karbon ekonomisine geçiş iklim mücadelesinin önemli safhaları. Garanti Bankası’nın çoğunluk ortağı BBVA, fosil yakıtlara en çok yatırım yapan bankalar listesinde 42. BBVA, net sıfır bankacılık girişimlerinde rol aldığından Garanti BBVA Türkiye’de sürdürülebilirlik söylemlerini gündemine alan bankaların başında geliyor. Ancak BBVA, İspanya’da yeşile boyama yapmak konusunda ağır bir biçimde eleştiriliyor. Bankanın azınlık ortağı konumunu olan Doğuş Grubu’nun ise otomotiv sektöründeki yatırımları bilindik. TEB’in bankaya logosunu veren azınlık ortağı BNP Paribas ise fosil yakıtlara en çok yatırım yapan bankalar listesinde 10.

“Bize ‘kuir ne, çevre ile ne alakası var’ gibi kesişimselliğe tamamen ters bir fikirle karşı çıktılar. Aynı zamanda kayyum rektörlüğün, kültür işlerinin ne kadar LGBTİ + fobik olduğunu gördük, zaten önceden de biliyorduk,” diyor Deniz. Marmara Denizi’ni Özel Çevre Koruma Bölgesi ilân edildi.” Sarı’nın anlatımına göre aslında uygulamaya sokulan bu üç madde de eksik kaldı. Örneğin, stratejik planın takibi yapılmadı ve oluşturulan kurullar sadece bir kez geçen yıl Ekim ayında toplandı. Müsilaj yüzeyden uzaklaşınca, gözükmeyince kurtulduk zannediyoruz” diyor Sarı. Rapora göre, kömür santrallerinin 2030’a kadar kapatılmayıp sürecin 2050 yılına sarkması durumda ise Türkiye ağır sağlık sorunları ve sağlık maliyeti ile karşı karşıya kalacak. 2030 yılına kıyasla 2050’de erken ölüm oranı yedi kat, sağlık maliyeti, hastaneye yatış ve iş gücü kaybı altı kat artacak. Aynı zamanda 114 bin 683 hastaneye başvurusunun, 27 milyon 606 iş günü kaybının ve 231 milyon 333 bin hastanede geçirilen günün önlenebileceği belirtiliyor. Önümüzdeki yedi yıl içinde kömür santralleri kapatılırsa, astım hastası çocukların 3 milyon 772 bin gün astım ve bronşit semptomu göstermesinin de önüne geçiliyor.

Ancak kimi analizcilere göre toplumsal baskının yanı sıra siyasi baskının sürekliliği de önemini koruyor. Alman Yeşiller’in düşünce kuruluşu Heinrich Böll vakfı uzmanları Jörg Haas ve Barbara Unmüßig birçok ülkede fosil yakıt sektörünün seçilmiş siyasi liderlerle çok yakın ilişkileri olduğuna dikkat çekiyor. Bunun neticesinde de birçok devlet fosilden çıkış için gerekli düzenleyici adımları ve değişimi geciktiriyor. İki uzman, vakfın internet sitesinde yayınlanan bir makalede devletin karbon fiyatlandırma, vergilendirme gibi uygulamalarla fosil yakıtlardan çıkış hedefi için düzenleyici yetkilerini kullanması gerektiğini savunuyor. Beri taraftan da AB’nin sürdürülebilir yatırımları sınıflandırdığı Sürdürülebilirlik Taksinomisi gibi araçlarla teşvik uygulama yaklaşımının geliştirilmesini tavsiye ediyorlar.

Kısacası, tüm dünyada artan iklim bilinci firmalara net sıfır emisyon hedefi belirlemekten kaçınma imkânı tanımıyor. Ancak iklim mücadelesinin en kritik ayaklarından biri kirletici firmaların söylemleriyle eylemlerinin örtüşüp örtüşmediği konusunun peşini bırakmamak olacak. İklim krizi günlerinde doğayı savunmak, dünyada verilebilecek en tehlikeli mücadelelerden birine dönüşebiliyor. Hele ki doğal kaynakların korunmak yerine, ticari kâr amacıyla kendi çıkarları için kullanılmak üzere şirketlere tahsis edildiği ülkelerde. Farklı ülkelerde doğa savunucuları ve yerel yurttaş hareketi üyelerinin birbirlerine benzer saldırılara uğradığını görüyoruz. Eğer mümkünse, araştırmanızın sonucunda ortaya çıkacak çalışmayı nerede yayınlamayı planladığınızı da başvurunuzda belirtiniz. Yeşil alanları savunmanın ne denli kitlesel hâle gelebileceğini, toplumun her kesiminden insanları nasıl birleştirebileceğini berraklıkla gördüğümüz Gezi’yi 8. Kanadalı Alamos Gold şirketi ve onun yerli taşeronu Doğu Biga Madencilik, 2019’da valilik izniyle Kirazlı köyünde ağaç kesimlerine başlamıştı. TEMA Vakfı’nın, şirketin ÇED raporuna göre sahip olduğu izin sadece 26,7 hektarlık bir alanken, 613 hektarda 195 bin ağacın kesildiğini açıklaması büyük yankı uyandırdı. Doğa savunucuları 26 Temmuz 2019’da Su ve Vicdan Nöbeti’nde bir araya geldi. Ülkenin dört bir yanından onbinlerce kişi doğayı korumak için nöbete katıldı. Marmara Denizi’nin kirlenmesinde tek etken kuşkusuz sanayi kirliliği değil, ancak yapılan değerlendirmelerde sanayi kirliliğinin boyutu ile ilgili somut verilere ulaşamıyoruz.

Copyright © Fontinhas 2015. Todos os direitos reservados.